| 312 Görüntüleme

Skleroterapi Kimlere Yapılmaz?
Skleroterapi varislerin tedavisinde etkili bir yöntemdir. Ancak bazı özel durumlarda bu tedavi güvenli değildir ve uygulanmamalıdır. İşte köpük skleroterapisinin önerilmediği hasta grupları:
Gebelik sırasında varisler artabilir, ancak bu dönemde bebeğin güvenliği ve dolaşım sistemindeki değişiklikler nedeniyle köpük skleroterapisi önerilmez.
Emzirme sırasında kullanılan sklerozan ajanların anne sütüne geçişi net olarak bilinmediği için, işlem emzirme sonrasına ertelenmelidir.
-
Akut DVT: Toplardamarlarda yeni gelişmiş pıhtı varsa işlem kesinlikle yapılmaz. Akciğerlere emboli (pıhtı atması) riski vardır.
-
Kronik DVT: Toplardamarlarda pıhtılaşma tedavi edilmedi ve damarlarda tıkanıklığa yolaçtıysa yüzeyel varisler vücudun ana dolaşım yolu olabilir. Yüzeyel damarları kapatmak bacakta ciddi dolaşım sorunlarına yol açabilir. Mutlaka detaylı Doppler ultrason ile değerlendirme yapılmalıdır.
Polidokanol veya diğer sklerozan maddelere karşı alerjisi olanlara işlem uygulanmaz.
Bacaklara temiz kan taşıyan atardamarlarda ciddi daralma (periferik arter hastalığı) varsa, köpük skleroterapisi dolaşımı bozabilir ve iyileşmeyen yaralara yol açabilir.
İşlem yapılacak bölgede ya da açık yara ya da enfeksiyon varsa, önce enfeksiyon tedavi edilmelidir.
Uzun süre yatakta kalan, hareket kabiliyeti kısıtlı hastalarda zaten pıhtı riski yüksektir. Köpük skleroterapisi bu riski artırabileceği için, genellikle yapılmaz.
Kalbinde doğuştan delik olan hastalarda (atriyal septal defekt, patent foramen ovale, ventriküler septal defekt gibi) köpük tedavisi tehlikeli olabilir. Köpükteki hava kabarcıkları doğrudan beyne veya diğer organlara geçip felç, görme kaybı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle kalpte delik tespit edilen hastalarda köpük skleroterapisinden kaçınılır veya özel önlemler alınır.
Skleroterapi Hakkında En Sık Sorulan Sorular
1. Skleroterapi riskli mi?
Köpük skleroterapisi, uygun hasta seçimi ve doğru teknikle yapıldığında genel olarak güvenli bir işlemdir. Ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi küçük de olsa bazı riskler vardır. Özellikle derin ven trombozu (DVT) geçirmiş hastalar, kalbinde delik olanlar veya uzun süre hareketsiz kalan hastalar için risk daha yüksektir. Bu nedenle işlem öncesi mutlaka detaylı bir damar değerlendirmesi yapılmalıdır.
2. Skleroterapinin yan etkileri nelerdir?
Köpük skleroterapisinden sonra bazı hastalarda şunlar görülebilir:
-
Tedavi edilen damarın olduğu bölgede kızarıklık veya hafif ağrı
-
Damar boyunca hassasiyet veya şişlik (yüzeyel tromboflebit)
-
Ciltte geçici renk değişikliği (hiperpigmentasyon)
-
Nadiren geçici görme bulanıklığı veya baş ağrısı (özellikle mikrokabarcık geçişine bağlı)
-
Çok nadiren ciddi alerjik reaksiyonlar veya derin ven trombozu (DVT)
Bu yan etkilerin büyük çoğunluğu hafif ve geçicidir.
3. Köpük tedavisi pıhtı atar mı?
Normalde köpük tedavisinde kullanılan miktar ve teknikler, pıhtı oluşumu riskini en aza indirir. Ancak mevcutta derin damar pıhtısı (DVT) olan ya da ciddi dolaşım problemi yaşayan hastalarda pıhtı atma (emboli) riski artabilir. Bu yüzden doğru hasta seçimi çok önemlidir.
4. Köpük tedavisi sonrası nelere dikkat etmeliyim?
İşlem sonrası dikkat edilmesi gerekenler:
-
İlk birkaç gün hafif yürüyüşler yapılmalıdır. Uzun süre hareketsiz kalmaktan kaçınılmalıdır.
-
Doktorun önerdiği süre boyunca varis çorabı kullanılmalıdır.
-
İlk 1-2 hafta ağır sporlar, uzun süre güneşlenme veya sıcak banyo yapılmamalıdır.
-
Şiddetli ağrı, şişlik, nefes darlığı gibi belirtiler olursa hemen doktora başvurulmalıdır.
5. Köpük tedavisi ne zaman sonuç verir?
Tedaviden sonra damarlar genellikle birkaç hafta içinde kapanmaya başlar.
-
Görsel iyileşme 3-6 hafta içinde fark edilir.
-
Bazı büyük damarların tamamen yok olması birkaç ay sürebilir.
-
Gerekirse ek seanslar yapılabilir.
6. Köpük tedavisi varisleri çoğaltır mı? Yeniden varis çıkar mı?
Köpük tedavisi mevcut varisleri tedavi eder; varis oluşumunu artırmaz. Ancak varise neden olan ana mekanizma (genetik yatkınlık, kapakçık yetersizliği gibi) devam ettiği için, zamanla yeni varisler oluşabilir. Bu durum tedavinin başarısız olduğu anlamına gelmez, varis hastalığının doğası gereğidir. Yeni çıkan varisler gerektiğinde tekrar tedavi edilebilir.
7. Köpük tedavisi sonrası iz veya leke kalır mı?
Köpük skleroterapisinden sonra bazı hastalarda tedavi edilen damar boyunca ciltte kahverengi-sarı renk değişikliği (hiperpigmentasyon) oluşabilir.
-
Bu renk değişimi çoğunlukla geçicidir ve birkaç ay içinde kendiliğinden kaybolur.
-
Hiperpigmentasyon oluşma riski, damar içindeki kanın tamamen boşalmaması veya cilt altı küçük kan birikimleriyle artabilir.
İyileşmeyi hızlandırmak için:
-
İşlem sonrası bölgeye soğuk uygulama yapılır.
-
Doktorunuz cilt için özel kremler önerebilir.
-
Çok nadiren uzun süreli hiperpigmentasyon kalan hastalarda Dermatoloji uzmanları dermal lazer tedavileri uygulayarak renk değişimini azaltabilir.
Bu ek işlemlere ihtiyaç duyan hasta sayısı oldukça azdır.
Özetle, çoğu hasta hiçbir ek müdahaleye gerek kalmadan normal cilt rengine döner.
Görüldüğü gibi skleroterapi özel dikkat isteyen bir tedavi yöntemidir. Basit bir kozmetik tedavi olarak görülmemelidir. Hekimin hastanın tıbbi öyküsünü ayrıntılı olarak sorgulaması, fizik muayene ve renkli doppler incelemesini yapması gerekir. Hasta açısından risk oluşturacak bir durum mevcut ise bu tedaviden kaçınılmalıdır.
Kliniğimizde muayene olmak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz. Bunun için aşağıdaki linki tıklayın.