| 6354 Görüntüleme

Pelvik Venöz Hastalık

Pelvik Venöz Hastalık

Pelvik venöz hastalık, kadınlarda kronik pelvik ağrının sık görülen ancak çoğu zaman gözden kaçan nedenlerinden biridir. Bu hastalıkta, yumurtalık ve rahim çevresindeki toplardamarlar genişler ve varisleşir. Halk arasında yumurtalık varisi ya da rahim varisi olarak da bilinir.

Pelvik varisler, yalnızca iç bölgelerde sınırlı kalmaz. Dış genital varisler, yani vajinal varisler de eşlik edebilir. Özellikle ayaktayken vajinada şişlik hissedilmesi, bu duruma işaret edebilir.

 


 

Pelvik Bölge Neresidir ve Neler Bulunur?

Pelvik bölge, karın alt kısmında yer alır. Kadınlarda bu bölgede rahim, yumurtalıklar, idrar kesesi ve kalın bağırsağın son kısmı bulunur. Pelvisteki damarlar, bu organların beslenmesini ve kanın geri dönüşünü sağlar. Bu damarların genişlemesi ve kanı düzgün boşaltamaması, ağrıya ve varis oluşumuna yol açar.


Pelvik Varislerin Nedenleri Nelerdir?

Pelvik venöz hastalığın en yaygın nedeni sık doğum yapmaktır. Özellikle kısa aralıklarla yapılan doğumlar, toplardamarlarda kalıcı hasar bırakabilir. Ancak bu durum sadece doğum yapan kadınlarda görülmez. Hiç doğum yapmamış genç kadınlarda da, nadiren de olsa, pelvik varis saptanabilir.


Hangi Şikayetlere Yol Açar?

Pelvik venöz hastalığı olan kadınlarda genellikle şu şikayetler olur:

  • Kasık ve pelvik bölgede uzun süren ağrı

  • Ağrının adet döneminde, cinsel ilişki sırasında veya ayakta uzun süre kalınca artması

  • Dinlenmekle hafifleyen ağrı

  • Kalça, bacak ve genital bölgeye yayılan ağrı

  • Vajinal bölgede şişlik hissi

  • Sık idrara çıkma

Bu şikayetler, zamanla hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde bozar. Kronik ağrı, hem psikolojik hem de sosyal açıdan yıpratıcı olabilir.


Eskiden Pelvik Konjesyon Sendromu Olarak Biliniyordu

Bu tabloya uzun yıllar pelvik konjesyon sendromu adı verildi. Ancak günümüzde, pelvik damarların sadece damar yetmezliğine değil, aynı zamanda damarlar üzerine olan basılara da bağlı olarak bozulabildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle güncel tıbbi terminolojide pelvik venöz hastalık ifadesi kullanılmaktadır.


Tanısı Nasıl Konur?

Pelvik venöz hastalığın tanısı için kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:

  • Renkli Doppler Ultrasonografi

  • Bilgisayarlı Tomografi (BT) Anjiyografi

  • Manyetik Rezonans (MR) Anjiyografi

  • Anjiyografi

Bu görüntüleme yöntemleriyle pelvik bölgedeki toplardamarların yapısı, genişleme ve yetmezlik olup olmadığı detaylı biçimde incelenebilir.


Pelvik Varislerin Tedavisi Mümkün mü?

Evet, pelvik venöz hastalığın tedavisi mümkündür. Tedavi yöntemi, hastalığın nedenine göre değişir:

  • Toplardamar yetmezliği varsa: Anjiyografi yöntemiyle varisli damarlara “koil” adı verilen sarmal teller veya özel doku yapıştırıcılar yerleştirilerek damar kapatılır.

  • Damar basısı varsa: Darlık balonla genişletilir ve stent yerleştirilerek kan akımı düzenlenir.

Tüm bu işlemler girişimsel radyoloji uzmanları tarafından, ameliyatsız olarak yapılır. Hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir.


Sonuç:

Pelvik venöz hastalık, kadınlarda geçmeyen kasık ve pelvik ağrının önemli nedenlerinden biridir. Uzun süredir devam eden, özellikle ayakta kalınca artan ağrılarınız varsa mutlaka bir uzmana başvurmalısınız. Erken tanı konulursa, bu hastalık basit ve etkili yöntemlerle tedavi edilebilir.


Daha Fazla Bilgi Almak İster misiniz?

Pelvik venöz hastalık ve diğer damar hastalıkları hakkında daha fazla bilgi almak için web sayfamızdaki diğer yazılara da göz atabilirsiniz. Detaylı değerlendirme ve tedavi seçenekleri için bizimle iletişime geçebilirsiniz.